Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî |

Mevlana, Moğol ordularının Selçuklu Devleti'ne doğru ilerlediğini haber eden bir önsezi görür. Fakat Konya'nın büyükleri onun sözlerine kulak vermeyecektir.

Erzurum kalesini kuşatan Moğol lideri Baycu Noyan, oğlunu Konya'ya göndererek Selçuklu'dan haber getirmesini ister. Öngörüsü gerçekleşen Mevlana ise toplanan Divan'da Moğol'lara barışla karşılık verilmesini tavsiye eder.

Erzurum Kalesi'ni ele geçirmek için plan yapan Baycu Noyan, kaleyi ele geçirir. Mevlana ise şehirdeki bir Meczup'un izini sürmekte, onunla ilgilenerek çeşitli sırlara erişmektedir.

Mevlana kendisi hakkında şehre yayılan fitne ile mücadele ederken bu fitne ile Mevlana, Moğol destekçiliğiyle lekelenmeye çalışılmaktadır. Bu sırada Sultan Gıyasettin, Sivas ve Erzincan kalelerinin Baycu Noyan tarafından yağmalandığı haberini alır.

İsfahani tarafından sorgulanarak zindana atılan Söktay daha sonra serbest bırakılır. İsfahani, Mevlana hakkında çıkan fitnelerin körüklenmesi için Söktay'ın Mevlana'nın yanına gitmesini isteyecektir.

Mevlana; Baycu’nun oğlu Söktay’ı medresesine kabul eder ve öğretilerine başlar. Söktay, her ne kadar Mevlana’nın yanına sızmaya çalışmış olsa da elinde olmadan Mevlana’nın öğretilerinden etkilenmeye başlar.

Sultan Gıyasettin, divanda Cenk için hazırlık yapacağına karar verse de yine de sulh fikrinden yanadır. Baycu'nun oğlu Söktay'ın gerçek kimliği ortaya çıkar ve hakkında ölüm emri verilir.

Söktay’ın ölümü Selçuklu ile Moğol arasındaki savaşı kaçınılmaz kılacaktır. Tam da bu sırada Mevlana devreye girer ve Söktay’ın üzerine cübbesini atarak onu koruması altına aldığını ilan eder.

Sultan’ın beyliklere gönderdiği yardım talebi sonucunda hiçbir beylik Moğol’a karşı yapılacak bir savaşta Selçuklu’nun yanında yer almak istemezken, Ertuğrul Gazi mektuba cevap göndermemiş, doğrudan askerlerini toplayıp bizzat kendisi gelmiştir.

Şems, Mevlana'nınkine benzeyen bir öngörü görür ve yollara düşer. Bir handa konakladığı sırada gece gündüz sema etmekten bitap düştüğü bir anda bir rüya görür. Rüyasındaki ses ona, Şems'in asıl yolculuğunu başlatacak olan şehre, Konyaya gitmesini söyler.

Şeyh Edebali Konya'ya gelmişken Ömer Atabek muharebe meydanında ciddi şekilde yaralanır. Sultan'ın ise bundan haberi yoktur.

Şems-i Tebrizî Konya'ya varır ve duvar ustası olarak çalışmaya başlar. İsfihani'nin Alaaddin'i zehirleme planı olayı öğrenip erken davranan Gürcü Hatun tarafından engellenir.

Mevlana ile Şems en sonunda tanışırlar ve Şems, Mevlana'ya bildiği her şeyi anlatabileceği bir şeyh aradığını söyler ancak Mevlana kendi sureti ile Şems arasında kalır.

Ali Vezir, Sultan'a savaşı kaybettiklerini en sonunda duyurur. Bu sırada dergâha kabul edilen Şems bildiklerini yalnızca Mevlana'ya anlatmakta kararlıdır.

Sultan Gıyaseddin ve adamları kılık değiştirip muharebe meydanına sızarken Noyan'ın şimdiki hedefi Konya Kalesi'ni almaktır. Şems, Mevlana'nın evinde misafir edilir.

Mevlana ile Şems dergâhtaki ruhani yolculuklarını tamamlarken Alaaddin, Şems'i babasını hidayetten saptırmakla suçlar. Ali Vezir ise Noyan'a Sultan'ın sulh istediğini bildirir.

Rumi'yi görememelerinin sebebini Şems olarak gören ahali Şems'e öfkelidir. Öte yandan İsfahani'nin planı işlemiş ve Hazinedar idam edilmiştir.

Ömer Atabek orduyu olası bir saldırıya hazırlarken Baycu Noyan, bir kervanla Selçuklu topraklarına sızar ve Mevlana'yı yakın takibe alır.

İsfahani ve İdris, Alaaddin'i kışkırtmak için plan yaparken Mevlana, Zerkubi ve Sultan Veled dergâhta sema ile meşgul olurlar. Mevlana, Şems'i ararken Noyan ile karşılaşır.

Mevlana'nın ölüyü dirilten bir büyücü olduğuna inanan Baycu Noyan, Mevlana'dan ölen oğlu Söktay'ı diriltmesini ister. Mevlana bunu reddedince Noyan onu öldürmeye karar verir ve Ömer Atabek ile karşı karşıya gelir.