Galip Derviş, Barakuda Film tarafından yapılıp Kanal D'de yayınlanan polisiye, komedi türündeki Türk televizyon dizisi. ABD yapımı Monk dizisinin yerli uyarlamasıdır. 5 sene önce karısı ölen ve obsesif kompulsif bir kişiliğe sahip dedektif Galip Derviş'in her bölümde farklı olayları inanılmaz bir dikkat ve zeka ile çözdüğü, komedi ağırlıklı polisiye bir dizidir.
Ortalama Puan: 7.6/10
18 Bölüm
Galip Derviş dizisinin birinci sezonu, 21 Mart 2013 tarihinde yayınlanmaya başladı, 20 Haziran 2013 tarihinde bitti. Eski bir komiser olan ve obsesif kompulsif kişilik bozukluğu nedeni ile açığa alınan Galip Derviş'in esrarengiz olayları çözüm süreçleri anlatılır.
21 Mart 2013 tarihinde yayınlandıObsesif davranış bozukluğu olan, İstanbul Polis Teşkilatı eski müfettişi Galip Derviş, Denizkent Belediye Başkanı Latif Bey'e (Cem Kurdoğlu) yapılan ve bir korumanın ölümüyle sonuçlanan suikastı araştırmak için, 4 yıl aradan sonra ilk kez danışman olarak göreve çağrılır. Galip, yeniden bir vaka üzerinde çalışmanın heyecanını yaşarken, bir yandan da takıntı ve fobilerini bastırarak, teşkilata geri dönme şansını yakalamaya çalışacaktır. Bu konuda en büyük destekçisi ise 3 yıldır yanından ayrılmayan hemşiresi ve yardımcısı Hülya olacaktır. Galip Derviş; olağanüstü yeteneği, enteresan korku ve takıntılarıyla türlü komikliklere sebep olurken, Hülya onu hem zaman zaman dizginleyecek, hem de onu savunacaktır. Bu garip ikili öldürülen koruma dosyasını araştırırken Galip, aslında asıl hedefin Belediye Başkanı olup olmadığı konusunda şüpheye düşecektir.
Galip Derviş, eski müfettiş Mithat Akerman'ın (Mustafa Uğurlu) ortadan kaybolan eşini bulmak için gönüllü olur. Ancak kendisinden evvel, meşhur falcı Şuşu (Esra Dermancıoğlu) merhumenin cesedini esrarengiz bir şekilde buluverir. Görünüşe göre kadın basit bir trafik kazası sonucu ölmüştür. Ancak Galip, her zamanki gibi şüpheci davranarak işin aslını ortaya çıkarmaya kararlıdır. İzleri sürerek, müfettişin karısını öldürmüş olabileceğini düşünse de, şüphelinin konumundan dolayı emniyettekiler Galip'i temkinli olması için uyarmaktadır. Galip'in çıkış noktası falcı Şuşu'dur, ancak Şuşu'nun iddia ettiği gerçeküstü hikâyeler Galip'i çileden çıkarır.
Ünlü savcı Lale Safranoğlu kendi evinde öldürülür. Olay esnasında güvenlik görevlileriyle yaptığı telefon görüşmesinde, eve giren kişinin meşhur müteahhit ve bankacı Hamdi Dönmez (Ezel Akay), nam-ı diğer Fil Hamdi olduğunu söylemiştir. Bir obez olan Fil Hamdi'nin gerçek katil olduğunu görgü tanıklarının ifadeleri de desteklemektedir. Ancak Fil Hamdi, son on yıldır ne yatağından kalkmış, ne de evden dışarı çıkmıştır. Bu cinayeti onun işlemesi neredeyse imkânsızdır. Emniyettekiler olayı çözmek için Galip Derviş'ten yardım ister, ancak Galip ve Fil Hamdi'nin arasında tatsız bir mazi vardır. Galip'in merhum eşi Belgin'i, kendi aleyhinde yazdığı haber yüzünden dava eden Fil Hamdi, Galip ve Belgin'in evlerini kaybetmesine sebep olmuştur. Fil Hamdi bu geçmişi kullanarak Galip'i rahatsız edecek, ancak tüm engellere rağmen Galip, Fil Hamdi'yi köşeye sıkıştırmayı başaracaktır.
İstanbul, 5.4 şiddetindeki bir depremle sarsılır. Milyar dolarlık bir servetin sahibi, ünlü hayırsever Hakan Erim depremde hayatını kaybeder. Erim'in eski hemşiresi ve kurduğu yardım vakfının üyesi olan Hülya, bu üzücü haberi Galip'in evinde alır. Galip de deprem sırasında disosiyatif atak geçirip, kimsenin anlamadığı bir dilde konuşmaya başlamıştır. Başsağlığı sırasında Hakan Erim'in cinayete kurban gittiğini hemen anlasa da tuhaf dilinden dolayı derdini kimselere anlatamaz. Bu aralarında deprem yüzünden evlerine giremeyen Hülya ve ailesi, Galip'i de alıp Hülya'nın kardeşi Nazan'ın (Eylem Yıldız) evine yerleşirler. Aile kendi iç çatışmalarıyla birbirlerini yerken, hiç kimse ortalarda dolanan katilin (Haluk Piyes) şimdi de Hülya'nın peşine düştüğünü fark etmez.
Türkiye'nin en çok izlenen dizisi İpucu'nun starı Zafer Uzungöl'ün (Memet Ali Alabora), boşanmakta olduğu karısı Şebnem'in cinayetinden kendisini aklaması hiç zor olmaz. Galip Derviş'in ise bu konuda derin şüpheleri vardır ancak, bu kez savını kanıtlaması imkânsız gibidir. Galip, İzzet'ten Hülya'ya kadar herkesi karşısına aldığı bu davada haklılığını ispat etmeye çalışır. Ayrıca Zafer'in takıntılı hayranı Ayşegül'ün (Devin Özgür Çınar) gerçekten katil olup olmadığını da araştırır.
Eski emniyet müdürlerinden Engin Onparmak (Hakkı Ergök) ve sevgilisi Pelin'in yolu, gittikleri sinemanın çıkışında eli bıçaklı, yüzü maskeli bir gaspçı tarafından kesilir. Engin Onparmak kendisini ve sevgilisini koruma refleksiyle silahını çekip gaspçıyı göğsünden vurarak öldürür. Engin ve Pelin yaşadıkları travmayı atlatmaya çalışırken; olay, ölen gaspçının Türkiye'nin, hatta dünyanın sayılı milyonerlerinden Faruk Altıyol olduğunun öğrenilmesiyle bambaşka bir hal alır. Artık bütün Türkiye'nin cevabını beklediği soru şudur: Milyoner bir adam neden izbe bir sokakta üç kuruş için insanları gasp etmeye kalksın? Başkomiser İzzet'in bu soruya cevap verebileceğini düşündüğü tek isim Galip'tir.
Avukat Kerim Bey ve asistanı Selin avukatlık bürosunda ölü bulunmuştur. Galip, olayı incelemesi için göreve çağrılır. Katil zanlılarından biri yine sıradan bir adamdır. Oldukça çarpıcı olmakla birlikte Galip'in aklını başından alan detay, kısa sürede esas zanlı haline gelen Leyla Hanım'dır (Canan Ergüder). Karısının ölümünden beri hiç kimseyle flört etmeyen Galip, Leyla Hanım'ı görür görmez çarpılır. Ancak tüm işaretler Leyla'nın sonradan öldürülen diğer zanlı dahil, tam üç kişinin katili olduğu yönündedir. Galip kimseye itibar etmez ve inadına gidip Leyla'nın evinde kalır. Ancak Başkomiser İzzet, Leyla'nın katil olduğuna neredeyse emindir.
Nadir Çavaş, kendi dükkanında antika bir masayı tamir ederken orta çekmecenin arkasına sıkışmış, eski bir kağıt parçası bulur. Bu kağıtta yazılanları, ortağı Selman Teker'e (Teoman Kumbaracıbaşı) okumasıyla olurlar başlar. Notta; 1800'lerdeki bir posta soygununda kaybolan, günümüzde değeri 15 milyon lira eden Osmanlı altınlarının saklı olduğu bir evden bahsedilmektedir. Fakat şimdiye kadar bu altınları evde bulabilen olmamıştır. Selman Teker'in altınların nerede olduğunu merak etmesiyle, Galip ve Hülya için yeni bir serüven başlar. Bahsi geçen ev günümüzde, Macide Tümer'in (İclal Aydın) sahibi olduğu bir evlilik terapi kliniğidir. Selman, kendisinden 18 yaş büyük olan, Ahmet'in annesi Şefika Hanım ile (Hülya Gülşen Irmak) evlenir ve bir şekilde kendisini kliniğe, yani altınların saklı olduğu eve atar. Onun peşinde olan Galip ve Hülya bu eve kimliklerini deşifre etmeden girebilmek için evli taklidi yaparlar.
Necmi Ertürk, yıllarca belediye bahçıvan olarak çalışmış, emekli olduktan sonra bile parklarda çalışmaya devam etmiş ve belediyenin maskotu haline gelmiş, "Bahçıvan Amca" olarak bilinen bir emekçidir. Bahçıvan Amca'nın, Başkomiser İzzet'in belgesel filmleri çeken karısı Latife Merdan (Laçin Ceylan) tarafından, 4 yıl önce çekilmiş bir belgeseli de vardır. Ama Necmi Ertürk'ü asıl önemli kılan şey, tam 114 yaşında olması ve bir süre daha yaşarsa dünyanın en yaşlı insanı rekorunu kıracak olmasıdır. Necmi Ertürk, rekoru kırmasına günler kala ölür. Latife'nin bu ölümle ilgili bazı kuşkuları vardır ve cinayetten şüphelenmektedir. İzzet bu iddiayı ciddiye almaz ve Latife tarafından evden kovularak Galip'in yanına yerleşir.
Derya Köroğlu, ilk ayağı İstanbul olan bir turneye çıkmıştır ama henüz turnenin başında menajeri Kısık lakaplı Sercan Bilir ile sorunlar yaşar. Derya Köroğlu, Kısık'tan borcunu bir an önce ödemesini ister, ödemezse Ankara'ya gelemeyeceğini söyleyerek onu tehdit eder. Ertesi gün, Derya Köroğlu'nun katılacağı bir program için radyo binasına gelen Kısık, binanın arka sokağında vurularak öldürülür. Sokakta onun dışında, Derya Köroğlu ile korkudan bağıran bir kör kadından (Şebnem Bozoklu) başka kimse yoktur. Olay yerine gelen Galip Derviş, şüpheli olarak karşısında Derya Köroğlu'nu görünce şaşkına döner, çünkü Galip Yeni Türkü grubunun büyük bir hayranıdır. Olay yerini incelediği zaman, katilin Derya Köroğlu olmadığına emin olur. Ancak bütün deliller katilin Derya Köroğlu olduğunu göstermektedir.
Hülya'ya gelen bir telefon herkesi çok şaşırtır. Telefonun ucundaki ses, Galip'in abisi olduğunu söylemektedir. Galip durumu inkar etse de, kısa bir süre sonra kabul etmek zorunda kalır. Galip'in Fazıl (Erkan Can) isminde bir abisi vardır ve Fazıl'ın aşamadığı bazı takıntıları vardır. Fazıl, komşusu Füsun'un cinayete kurban gittiğini düşünmektedir ve iddiasını kanıtlamak için kendine göre sağlam delilleri vardır: Füsun'u kocası Hakan (Gökhan Atalay) öldürmüştür. Galip yardım ettiği takdirde bu olayı hemen çözeceklerdir. Galip, kuruntulu abisine inanmakta güçlük çeker. Fazıl'ın şüphelerinin peşinden gitmek sadece bir cinayeti aydınlatmalarını sağlamayacak, aynı zamanda Galip'e geçmişiyle, en çok da kendi abisiyle olan ilişkisini gözden geçirme olanağı verecektir.
İstanbul'dan Kıbrıs'a gelen ve bedava paraşütle atlama dersi kazanan Mert Uslanmaz adlı bir genç, uçaktan düşerek ölür. Ancak ölüm sebebi paraşütün açılmaması değil, havadayken boğulmuş olmasıdır. Yapılan otopside ciğerlerinin suyla dolu olduğu tespit edilir, oysa düştüğü yerde su yoktur. Hem vakanın ilginç oluşu, hem de valinin devreye girmesinden dolayı Galip, Hülya ile birlikte Kıbrıs'a gider. Kıbrıs'a geldikleri zaman, Galip'in içinde bütün erzağının olduğu bavulları çalınır. Her zaman içtiği şişe sudan bir türlü bulamadığı ve dışarıdaki yiyeceklere güvenmediği için günlerce aç ve susuz kalır. Bu arada Hülya bütün parasını kumarda kaybeder. Üstelik birileri Galip'i öldürmeye çalışır. Onun davaya danışmanlık yapmasından pek memnun olmayan ve davayla ilgili farklı teorileri olan Kıbrıslı meslektaşları (Barış Refikoğlu ve Mehmet Samer) ise önce Galip'in yöntemlerine şüphe ve alaycılıkla yaklaşsalar da sonradan fikirleri değişir.
Serdar Tuğla adında bir sanığın gözaltına alınması sırasında Başkomiser İzzet ve meslektaşları silahlı saldırıya uğrarlar ve İzzet yaralanarak hastaneye kaldırılır. Komiser Ahmet, Galip'in danışmanlığında olayı araştırmaya koyulur. İlk başta saldırının Serdar Tuğla ile bağlantısı olduğu sanılsa da öyle olmadığı anlaşılır. İzzet vurulduğu sırada, birkaç sokak ötede bir kadın balkondan atlayarak intihar etmiştir. Galip ise artık sıradışı bir insan olmaktan yorulmuştur. O da herkes gibi yaşamak, hayatın tadını çıkarmak ister. Psikolog Fırat'ın önerdiği, yan etkisi az olan bir ilacı kullanmayı önce reddetse de daha fazla dayanamayıp denemeye karar verir. Ancak ilacın etkisi arttıkça, Galip'in karakteri şaşırtıcı derecede değişikliğe uğrar. Sonunda normal olmanın tadını çıkararak mutlu olmaya çalışmak ile zor ama sıradışı olan eski yaşamına dönmek arasında bir seçim yapması gerekecektir.
Bir lisede öğretmen olan, bilim dehası ve örnek aile babası Murat Terzi (Fırat Doğruloğlu), aynı lisede öğretmen olan sevgilisi Sibel'in (Yeliz Akkaya) hamile olduğunu ve bunu karısına söyleyeceğini öğrenir. Bunun üzerine şeytanın aklına gelmeyecek bir plan yaparak kadını öldürür. Kadın intihar etmiş gibi görünmektedir. Galip'in merhum karısı Belgin'in de mezun olduğu lise olan olay yerine bu kez Galip, okul müdürü (Hande Kazanova) tarafından çağrılır. Okul müdürü, Belgin'in liseden en yakın arkadaşıdır. Bu resmi bir görev olmasa bile Galip için manevi değeri büyüktür. Galip karısının hatıralarıyla yüzleşirken, bir yandan da meslek hayatının en karmaşık denklemini çözmeye uğraşmaktadır. Katil olduğuna kesin gözüyle baktığı Murat Hoca, cinayetin işlendiği sırada öğrencilerine sınav yapmaktadır. Bir insanın aynı anda iki ayrı yerde olması fiziken mümkün değildir. Galip, adamın ukalalığı karşısında iyice hırslanır ve bu bilim dehasını alt etmeye yemin eder.
Yetim olan minik Can, parkta oynarken kesik bir parmak bulur. Olayı araştıran Galip, Can'la tanıştığında adeta büyülenir çünkü onu kendisine benzetir. Engel olamadığı bir sevgiyle ona bağlanmaya başlar. Tüm uyarılara rağmen Can'ı evlat edinmek ister ve bir süreliğine bunu dener. Bu arada Can'ın bulduğu parmak, zengin bir ailenin oğlu olan keman virtüözü Halil Boz'a aittir. Halil kaçırılmıştır ve fidye istenmektedir. Halil'in annesi Ayşe (Mine Tüfekçioğlu), kimseye duyurmadan fidye yoluyla oğlunu kurtarmaya çalışır ve bunun için Galip'ten yardım ister. Galip bir yandan fidyecileri bulmaya çalışır, bir yandan da Can ile tarifsiz bir deneyim yaşar.
Galip, bir uyuşturucu çetesinin lideri olan Sümer Ökçe'nin işlediği cinayete şahit olur ve mahkemede ona karşı tanıklık yapacağı güne kadar gözetim altına alınır. Böylece tanık koruma programına uyarak, yanında koruma görevlisi Suat (Emir Benderlioğlu), İzzet ve Hülya ile birlikte şehir dışına çıkarlar. Ancak Galip, gittikleri yerde başka bir cinayetten daha şüphelenir. Ona göre gölün kıyısındaki evde oturan Handan Hanım (Ayşenil Şamlıoğlu), kocası Hikmet Bey'i (Mutlu Güney) öldürmüştür. Galip kadının katil olduğuna kesinlikle emindir. Cinayet ipuçları yok edilmeden önce harekete geçmeleri için İzzet ve Hülya'yı ikna edebilse de Suat bu konuda istekli olmaz. Galip, Hülya ve İzzet cinayet için araştırmaya çıktıkları zaman arabaları çamura saplanır, ormanda kaybolurlar ve Sümer Ökçe'nin adamları tarafından saldırıya uğrarlar.
Parçalanmış bir kadın bedeni bulunmuş ve olayın arkasındaki sırrı çözmek için Galip'ten yardım istenmiştir. Ancak eskiden beri Galip'e karşı garezi olan emniyet amiri Şevki (Murat Kılıç), bu davayı yürütmektedir. Galip'i ilk hatasında işten kovar. Galip hem işini geri almaya, hem de davayı çözmeye çalışır.
Hülya, olağanüstü olaylar içeren birtakım hayaller görmeye başlamıştır. Galip de dahil olmak üzere bu olayları kimse açıklayamaz. Hülya, ruh sağlığının bozulduğundan emindir ve bu konuda Galip'i suçlar. Galip ile yollarını ayırma kararı alır ve gittiği yaratıcı yazarlık kursundan tanıdığı hemşire arkadaşı Şeyma'dan (Nurgül Yeşilçay) kendisinin yerine Galip'e asistanlık yapmasını ister. Galip hem olayı çözer, hem de Hülya'nın güvenini yeniden kazanır.
28 Bölüm
Galip Derviş dizisinin ikinci sezonu, 3 Ekim 2013 tarihinde Derviş ve Yeni Psikolog adlı bölümle yayınlanmaya başladı ve 25 Mayıs 2014 tarihinde Derviş Lunaparka Gidiyor adlı bölümle sona erdi.
03 Ekim 2013 tarihinde yayınlandıTürkan Bağcı adındaki bir temizlik görevlisi, Doktor Fırat'ın odasında ölü bulunur. Polis, hastalardan birini cinayet zanlısı olarak düşününce Doktor Fırat emekli olmaya karar verir ve Galip'i başka bir psikoloğa (Mehmet Ulay) yönlendirir. Ancak Galip, polisten farklı olarak cinayeti hastalardan birinin işlemediğini düşünür ve bunu kanıtlamayı başarır.
Ünlü mafya babası Cavit Sönmezoğlu'nun (Yılmaz Gruda) yeğenleri, bir berber dükkanında kimliği belirsiz kişiler tarafından öldürülür. Cavit bu kişileri bulmak için Galip'i kiralamak ister. Galip, mafya adamlarından korktuğu için teklifi geri çevirir. O sırada Cavit'in izini süren istihbarat servisi, Galip'i yem olarak kullanmayı isteyip karşılığında da ona eski mesleğine geri dönme sözü verince Galip, bu teklifi kabul etmek zorunda kalır. Galip, bu esrarengiz ve sırlarla dolu cinayeti açığa çıkarırken, Hülya da Cavit'in yeğeni Ali (Faik Ergin) ile flört eder.
Aysel Kara adında bir kadın, yeni tanıştığı bir adam tarafından öldürülür. Olayın araştırılması sırasında, Galip bir sürprizle karşılaşır: kendisini anlatan bir film çekilecektir ve onu Engin Seçim (Yiğit Özşener) adlı ünlü ve başarılı bir oyuncu canlandıracaktır. Galip, Engin'in cinayetin araştırılması sırasında yanında yer almasına ve hareketlerini gözlemlemesine izin verir. Adamın geçmişini araştıran Hülya, Galip'i dikkatli olması konusunda uyarsa da Galip halinden memnundur. Ancak bir süre sonra Engin Seçim, Galip'in sadece tavırlarını ve hareketlerini taklit etmekle kalmaz, giderek ona dönüşür. Bir yandan cinayeti çözmeye uğraşır ve katili ortaya çıkarırken bir yandan da geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalan Galip için bu film çekimli zamanla travmatik bir deneyime dönüşür.
Galip, karısı Belgin'in ölümüyle ilgili bir ipucu bulma umuduyla gözlerden uzak bir yerde bir adamla buluşur. Ancak işler Galip'in umduğu gibi gitmez ve aralarında geçen bir boğuşma sonrası adam Galip'in başına demir bir çubukla vurur ve onu bir kamyonun arkasında baygın halde bırakır. Galip uyandığında cüzdanını kaybetmiş ve hafızasını yitirmiş halde kendisini Taraklı'da bulur. Geçmişini ve ismini hatırlamamaktadır ama hala aynı takıntılara sahiptir. Onun bu talihsiz durumundan yararlanmak isteyen Saniye (Aybanu Aykut) adlı dul bir kadın, Galip'i herkese kocası olarak tanıtır. Galip bir yandan hiç ummadığı bir şekilde kocalık rolü oynamaya çalışırken, bir yandan da ilçede kaybolan genç garson Seçil'in başına gelenleri çözmeye çalışır.
Emniyet teşkilatında çalışmış ve Galip'in de arkadaşı olan Sevda Emek, Yunanistan seyahati sonrası öldürülür. Galip olayı araştırırken, hiç ummadığı şekilde Ercan (Serdar Orçin) isminde bir adamla tanışır. Aralarındaki muhabbet çabucak bir arkadaşlığa dönüşür. Etrafındaki herkes adamın niyetinden şüphe ederken, Galip onu savunmaya devam eder. Bu arada, Sevda Emek'i öldürdüğünden şüphe duyulan erkek arkadaşı da çalıştığı restoranda ölü bulunur. Ortada kimsenin görmediği bir şeyler vardır ve olayı sonuçlandırmak yine Galip'e düşer. Galip, bir yandan bu iki cinayetin ardındaki sırrı ortaya çıkarır, diğer yandan da dostluğun gerçek anlamını sınar.
Bir zırhlı para aracının soyulması sırasında araçtaki polisler ölmüştür. Olayın soruşturmasını yapan Ahmet, dayanılmaz diş ağrıları çekmektedir. İzzet'in baskılarına dayanamayarak bir dişçiye (Ragıp Yavuz) gider. Baygın olduğu sırada, dişçi ve asistanının (Sümeyra Koç) bir cinayet işlediğine tanık olur. O sırada ilacın etkisinde olduğundan, kimseyi gördüklerine inandıramaz. Bu yüzden gururuna yenik düşen Ahmet, polisliği bırakıp şarkıcı olmaya karar verir. Galip, hiç istemediği halde kendisini dişçi koltuğunda bulacak ve kaçırılan zırhlı araçta olanlardan dişçiye kadar uzanan gizemli olayı çözecektir.
Galip, yeni aldığı duman dedektörlerini kontrol ettirmek için itfaiye merkezine gittiği sırada bir adamın saldırısına uğrar. O sırada yanında bulunan itfaiye eri Nevzat ölür, Galip de yüzüne atılan bir kimyasal yüzünden geçici olarak kör olur. Hayattan bütün bağlarını koparma kararı alan Galip, bu geçici körlüğü daha sonra avantaja çevirir ve itfaiyede yaşanan olayın ardındaki gizemi çözmeyi başarır.
Galip bir süredir kendisini daha iyi ve mutlu hissetmektedir. Öyle ki terapisti Fırat da onun bu halinden etkilenerek teşkilata geri dönmesi konusunda ona umut verir. Bu sırada Hülya, bir kafede Galip'in eşi Belgin'e çok benzeyen bir kadına rastlar ve onu takip eder. Görünüşe göre Belgin, eşini korumak için bomba olayını kendisi ayarlayarak herkesi öldüğüne inandırmak istemiştir. Şimdi ortaya çıkmasının nedeni ise daha önce beraber çalıştığı arkadaşı Gökçe'den kalan bazı evraklara ulaşmaktır. Evrakların olduğu depoya ait anahtarı almak isterken kaza eseri Gökçe'nin babası (Ümit Yesin) ölür ve cinayet gibi görünen bu olay Belgin'in üzerine kalır. Böylece kısa sürede Galip'in de olanlardan haberi olur. Belgin'in hayatta olma ihtimali Galip'in yaşamını bir anda altüst etse de, olayın ardındaki sırrı çok geçmeden ortaya çıkaracaktır.
Erkek kardeşleriyle büyük bir miras kavgası içinde olan Elif Kılıç, evine postalanan bir paketin patlaması sonucu hayatını kaybeder. Soruşturmayı yöneten polis (Alican Yarka), Elif'in iki erkek kardeşinden biri olan Altan'ı (Ahmet Kaynak) baş şüpheli olarak görür. Çünkü Elif'in diğer kardeşi Alper (Doğu Aytun), bir süredir komadadır. Araştırmaya dahil olan Galip ise herkesin aksine bu patlama olayını aylardır komada olan Alper'in planladığını düşünür. Bu arada Yusuf'un doğum gününde Hülya'nın eski kocası Naim (Fatih Dönmez) sürpriz bir şekilde ortaya çıkar ve yeniden Hülya ile bir araya gelmek istediğini söyler. Ancak daha sonra Hülya bunun nedenini çözer.
Galip burun kanaması şikayetiyle acil servise gider. Doktor (Şirin Sevinç Saraçoğlu) basit bir burun kanaması olduğunu söylese de Galip'in içi rahat etmez ve ikinci bir görüş almak için Nörotravma Bölüm Başkanı Zeki Osman Şenel'in odasına çıkar. Ancak doktor bir oksijen tüpüyle öldürülmüştür ve görünüşe göre suçlu, geriatri bölümünde yatan 82 yaşındaki Civan Çakırcalı'dır (Halil Kumova). Tahmin edileceği üzere, bu hastanın bir oksijen tüpü taşıması mümkün olmadığı gibi gece boyunca kalp monitörüne bağlı olduğundan yatağından hiç çıkmadığı da anlaşılmaktadır. İkinci bir şüpheli konumunda olan ve cinayeti işlemesi için bir nedeni olan Selim Topuz (Ahmet Saraçoğlu) adlı cerrah ise aynı gece rahatsızlandığı için yatırılmış ve kalp monitörüne bağlanmıştır. Cinayetin işlendiği sırada yerlerinden hiç kıpırdamamış gibi görünen bu iki şüpheli arasındaki tuhaf bağlantıyı çözmek Galip'e düşer.
Hülya'nın kız kardeşi Nazan (Eylem Yıldız), oyunculuk kariyeri için önemli bir tiyatro oyununda başrol oynamaktadır. Bir sahnede, rol arkadaşı Erhan'ı oyun gereği bıçaklar. Bıçak sahte olmasına rağmen Erhan ölür. Hülya, kız kardeşini kurtarması için Galip'ten yardım ister. Galip bu kez, en yakın arkadaşı Hülya'nın kız kardeşini kurtarmak için kolları sıvar ve cinayetin arkasındaki gizemi çözmeye çalışır.
İzzet'e yılbaşı hediyesi olarak bir şarap şişesi gönderilir. İzzet, emniyette görev yapan Nihat'a vereceği hediyeyi kaybedince kimden geldiği belli olmayan bu şarap şişesini ona verir. Nihat, şarabı içince zehirlenir ve ölür. izzet, Ömer Tunçel adında bir adamdan şüphelenir. İzzet, bir olay sırasında öldürdüğü zanlının abisi Ömer Tunçel tarafından daha önce de saldırıya uğramıştır. Galip, Ömer'e ulaşmaya çalışır ve sonunda İzzet'e yapılan bu saldırının altında yatan gizemi çözmeyi başarır.
Cinayetle biten bir soygunu araştırmakta olan Galip, hiç beklemediği anda kendisini beceriksiz bir dedektif olarak bilinen Cafer'le (Durul Bazan) karşı karşıya bulur. Şimdiye kadar dedektiflik konusunda hiçbir başarı gösteremeyen Cafer, kimsenin anlamadığı bir şekilde bu dosya hakkında önemli ipuçları elde etmeyi başarmıştır. Bir anda herkesin gözdesi olan Cafer, Galip'in pabucunu dama atmayı başarır. Galip, cinayeti ve soygunu bir kenara bırakarak Cafer'in olayları nasıl çözdüğünü öğrenmeye çalışır. Sonunda hem Cafer'in gizemini, hem de cinayeti aydınlatmayı başarır.
70'li yaşlarında, hiçbir düşmanı olmayan ve torunuyla birlikte yaşayan bir kadın (Ayşen Gruda) kaçırılır. Hukuk öğrencisi olan torunu Yeter Demir (Duygu Şen), ününü duyduğu Galip'e gider ve ondan ninesini kaçıranları bulmasını ister. Karşılığında ise onun teşkilata geri dönmesini sağlayacak hukuksal bir çözüm göstermesi için Profesör Doktor Raif Puder ile konuşacağına söz verir. Çok geçmeden komik bir fidye karşılığı nine serbest bırakılır. İlk anda yaşlı kadın, 30 yıl kadar önce kurulmuş radikal bir grup tarafından kaçırılmış gibi görünse de, Galip olayın arkasında başka bir iş olduğundan şüphelenir. Ninesine kavuşan Yeter ise Galip'e verdiği sözü tutmak için harekete geçer. Galip, teşkilata geri dönmesini sağlayacak bir sınava umudunu bağlarken, nineyi kaçıranların asıl amacını da ortaya çıkarır.
Galip, kendisini yetersiz hissetmeye başlar ve yaptıklarının amacına ulaşmadığını düşünerek umutsuzluğa kapılır. Doktor Fırat, insanın hayatta iş dışında başka kaynaklardan da yararlanacağını hatırlatarak Galip'e bir hobi edinmesini tavsiye eder. Bir hurdacı dükkanında bir kaza sonucu kimliği belirlenemeyen bir kişinin ölmesinin ardından olay yerine gelen Galip, Hülya'nın da desteğiyle buradan resim malzemeleri satın alır ve resim derslerine yazılır. Bu arada hurdacı dükkanında kaza gibi görünen ikinci bir olay meydana gelir ve dükkanın sahibi Muhsin (Mustafa Uzunyılmaz) aynı yerde ölü bulunur. Galip, bu ikinci olayın kaza olamayacağını söyler ve bir gece önceki olayla bağlantısını ortaya çıkarır. Bu arada tesadüf eseri, Galip'in bir natürmort çalışmasını gören Azerbaycanlı bir kuratör (Özkan Uğur), Galip'in resmini satın alır.
Gazete dağıtıcısı bir genç, Galip'in gazetesini bırakırken öldürülür. Cinayetin ardından Galip'in evi olay mahalline döner ve evin her yeri polislerle dolar. İlk bakışta cinayet bir gazete için işlenmiş gibi görünse de, Galip'in kapısının önüne art arda bırakılan iki gazete de çalınmıştır. Hülya ve Galip, o günün gazetesindeki haberleri tek tek okuyarak cinayetin işlenmesine neden olabilecek herhangi bir ipucu ararlar. Bu arada Galip'in komşusu Hayri (Taner Ergör)de olaya dahil olur. Ancak yeni bir kız arkadaşı (Azra Akın) olduğu ve geceyi birlikte geçirdikleri için hiçbir şey duymamıştır. Kısa bir süre sonra, başka bir cinayet daha işlenir. Gazeteyi satın aldıkları markette çalışan bir görevli ölü bulunur. İlk bakışta soygun vakası gibi görünse de Galip, maktulün takip edilerek öldürüldüğünü ve soygun süsü verildiğini anlar. Galip, bu iki cinayet arasındaki bağlantıyı çözmeye çalışırken, sırf gazeteden okuduğu haberlere dayanarak başka olayları da aydınlatır.
Galip, uzun zamandan sonra Mevlüt'e (Kubilay Tuncer) rastlar. Mevlüt, eski halinden çok farklı görünmektedir ve bunun nedeni olarak gittiği hipnoterapisti (Murat İnal) gösterir ve Galip'e bu doktorun kartını verir. Galip, hipnoterapisti görmeye gider. Ancak uyandığında çok gerilere, henüz kaygılarının ve takıntılarının başlamadığı döneme döner. Artık bir çocuk gibi davranmaya, hep özlemini duyduğu çocukluğunu yaşamaya başlar. Bu durumdan daha sonra haberi olan Doktor Fırat ise Galip'in eski haline dönmesi için günlük alışkanlıklarını sürdürmesi gerektiğini söyler. Böylece Galip, ortadan kaybolan bir aktris (İdil Fırat) ile ilgili davayı araştırmaya koyulur.
Kimliği tespit edilemeyen bir adam kapalı bir otoparkta önce bir görevliyi öldürür, ardından da çevre iş yerlerinden birinde çalışan İlhan Uyar'ın (Berke Hürcan) sağ elini kırar. Her ne kadar polis olayı araştırsa da, çok başarılı bir finans analisti olan İlhan Uyar, Galip'ten olayı araştırmasını ister. Böylece Galip, kılık değiştirerek ofiste çalışmaya başlar. Ofisteki rutin masabaşı işleri tam ona göredir ve ilk günlerde edindiği arkadaşları Galip'in çok hoşuna gider. Görebildiği tek şüpheli ise, psikopat bir karakter olan Niyazi'dir (Murat Eken). Galip yeni arkadaşlarıyla çok iyi anlaşsa da, onlar için çok önemli bir olay olan geleneksel bowling karşılaşması sırasında takıntılarının baş göstermesi arkadaşlarını hayal kırıklığına uğratır ve Galip yine yalnız kalır. Ancak bu durum, olayı aydınlatmasına engel olmaz.
Yaşanan bir hırsızlık olayı sonrasında Galip'in aracına koyulan bombanın patlaması sonucu öldürülen karısı Belgin'le ilgili bir takım bilgiler ortaya çıkar. Galip, bombayı yerleştirmiş olan Ömer'e ulaşmayı başarır. Aralarında çıkan tartışma sonucu Ömer silahla vurulur. Galip, Ömer'i vurmadığını iddia etse de bütün deliller onu hedef göstermektedir. Galip, cezaevine transferi sırasında kaçar ve bir firari olarak suçsuzluğunu ispatlamaya çalışır.
Galip, İzzet'le planladıkları vurulma numarasının ardından isim değiştirerek Karasu'da yaşamaya başlar ve olayı araştırmaya devam eder. Bunu tesadüfen öğrenen Hülya, Galip'e yardım eder. Birlikte Ömer'in faillerini bulurlar ve Galip'in üzerine oynanan oyunları su yüzüne çıkarırlar.
Vitrininde manken olarak robot kullanılan bir mağaza sahibi öldürülür. Cinayet sonrası bu robotlardan biri çalınmıştır. Bu sırada Galip, ona yaya geçidinden geçmesinde yardım eden Nermin Hanım (Perihan Savaş) ile arkadaş olur. Bu iyiliği karşılıksız bırakmak istemeyen Galip, Nermin Hanım'ı gürültücü komşusu Ertan'dan (Murat Prosçiler) kurtarır. Nermin Hanım, daha bebekken ölen oğlunun yerine bir anda Galip'i koyar. Galip de Nermin Hanım'ı annesi olarak görmeye başlar. Bu şefkat dolu ilişki, bir kuyumcu soygununa kadar devam eder. Soyguncunun Ertan olduğunu düşünen Galip, Nermin Hanım'ı da soygunu planlayan bir diğer suçlu olarak gözaltına aldırır. İki hırsızlık arasındaki bağlantıyı fark eden Galip, yine asıl suçluyu bulur.
Galip'e okul yıllarında eziyet eden bir okul arkadaşı olan Pehlivan lakaplı Musa Kilimder (Turgut Tunçalp), Galip'ten yardım ister. Zengin ve rahat bir yaşamı olmasına rağmen yıllardır birlikte olduğu eşinin (Simge Selçuk) onu aldattığını düşünmektedir. Galip'ten eşini izlemesini ve işin aslını öğrenmesini rica eder. Galip, Musa ile yıllar sonra ödeşebileceği düşüncesiyle işi kabul eder. Hülya ile birlikte kadını takip eder ve gerçekten de onu başka bir adamla samimi bir şekilde yakalar. Ancak Galip'in eski fotoğraf makinesiyle çektiği fotoğraflara Musa inanmaz ve konuyu kapatmak ister. Galip ise olayın peşini bırakmak istemez. Ayrıca aynı gece, Musa'nın eşinin birlikte göründüğü adam bir otel odasında ölü bulunur. Galip, onu öldürenin Musa olduğundan emin olur ve bu durumdan önce keyif alır. Musa'nın eşinin ifadesi de eşinin aleyhindedir. Galip, yine de işin içinde ters bir şeyler olduğunu anlamakta gecikmez ve yine de Musa'ya yardım etmeye karar verir.
Hülya, Galip'in evine pizza siparişi getiren Aykut'un ölümüne şahit olur. Polis teşkilatı, yüksek makamlarca bir an önce bulunması istenen kayıp hakim Sevim Günay'ın peşine düşmüştür. Galip, yakalandığı soğuk algınlığını abartınca Hülya tek başına pizzacı cinayetinin peşine düşer. Yatağından kalkamayan Galip'ten zorla da olsa yardım alarak, iki olay arasında gizemli bir bağlantı kurar.
Galip loş bir pavyonda, yüzünü karanlıkta saklayan bir müşteriyle buluşur. Bu kişi, yıllar önce okyanusta kaybolduğu sanılan Çelen Teknoloji'nin sahibi Ekim Çelen'dir. Ekim Çelen, Galip'e büyük bir para karşılığında yalnızca bir gece sürecek bir iş teklifinde bulunur. Galip, onun cüzzamlı olduğunu öğrenince müthiş bir korkuya kapılır ve hemen pavyondan uzaklaşır. Ertesi gün, Hülya'nın ısrarıyla önce uzman bir doktor olan Selim Uziyel'den (Edip Saner) bilgi alırlar. Sonuçta Galip, alacakları para da büyük bir miktar olduğundan yüz yüze gelmemek şartıyla Ekim Çelen'le tekrar buluşmaya razı olur.
Galip, seansı sırasında Fırat'ın bir hastasından hediye olarak kol saati aldığını öğrenir. Çok şey borçlu olduğu Fırat'a bir hediye almayı daha önce akıl edememiş olmasından dolayı üzülür. Aynı günlerde Fırat'ın oğlu Berk ve arkadaşları, Galip'ten dersleriyle ilgili bir konuda yardım istemeye gelirler. Ellerinde bir define haritası vardır ve Galip'ten haritanın şifrelerini çözmek ve definenin gömülü olduğu yeri bulmak için yardım isterler. Galip de Fırat'a bir iyiliğinin dokunmasıyla umuduyla bunu fırsat bilir. Diğer tarafta İzzet ve Ahmet, bir banka soygunuyla ilgili araştırma yapmaktadırlar. Gömülü define ile banka soygunu arasında bir bağlantı vardır ve bunu çözmek Galip'e düşer.
Bir çekiliş programının sunucusu olan Buse Sipahi, gizemli bir kişi tarafından öldürülür. Soruşturma esnasında Galip'e yardım eden Hülya, programın yapımcısı tarafından sunuculuk teklifi alır ve bir anda şöhrete kavuşur. Bir gün çekilişe hile karıştığı ortaya çıkar. Galip yine yeteneklerini kavuşturup hem başı belaya giren Hülya'yı kurtaracak, hem de cinayeti ve hileyi ortaya çıkarmayı başaracaktır.
Galip, Ali'nin doğum günü hazırlıkları sırasında bir telefon alır: 34 yıldır görmediği babası (Salih Kalyon) gözaltına alınmıştır ve oğluyla görüşmek istemektedir. Galip, onu görmeye gittiğinde hiç beklemediği bir manzarayla karşılaşır. Önceleri ders kitapları yazarı olan babası Salim, şimdi tır şoförlüğü yapmaktadır ve işlediği trafik suçuyla ilgili oğlundan yardım istemektedir. Galip önce babasına öfkelenir ama yine de ona yardım etmeyi kabul eder. Babası onunla birlikte yola devam etmeyi teklif edince önce tereddüt eder, ancak sonra kabul eder. Babasının teslim etmesi gereken koliler vardır. Ancak ilerlediği rota ve patronuyla ilgili anlattıkları, Galip'in kafasını kurcalar. Aynı rota dolanıp durmaktadırlar ve babasının patronu da bu rotada gitmelerinde ısrar etmektedir. Ayrıca, ortaklarından biri de ölü bulunmuştur. Galip bir yandan işin aslını ortaya çıkarırken, diğer taraftan da babasıyla yıllar sonra bir araya gelmenin sevincini yaşar.
İzzet'in yakın arkadaşı Komiser Zafer Taşçı (Kubilay Penbeklioğlu), lunaparka bir muhbirle görüşmeye gider. Birlikte bindikleri gondoldan indiğinde, muhbir ölü bulunur. Zafer bu cinayeti işlemediğini söylese de bütün deliller onu işaret etmektedir. İzzet, Galip'ten Zafer'i kurtarmasını ister. Karşılığında da Galip'in polisliğe geri alınması için tavsiyede bulunacağına dair söz verir. Galip her ne kadar Zafer'e inanmasa da, cinayeti araştırmaya başlar.
10 Bölüm
Galip Derviş dizisinin üçüncü sezonu, 19 Ekim 2014'te başlamış, alınan erken final kararıyla 28 Aralık 2014 günü bitmiştir. Dizinin 56. bölümüyle veda edeceği, dizinin yapımcısı Mahmut Kayımtu tarafından açıklanmıştır.
19 Ekim 2014 tarihinde yayınlandıAhmet ve kız arkadaşı bindikleri takside şoförün direksiyon başında öldürülmüş olduğunu görürler. Taksici aslında, zamanında Kosova'da kasap olarak tanınan ve aranan bir katildir. Cinayetin işlendiği arabada bulunan ipuçları, Galip ve ekibini Kosova kökenli insanların gittiği bir yardımlaşma derneğinde yöneticilik yapan Leyla (Berrak Tüzünataç) isimli bir kadına yönlendirir. Galip ilk gördüğü andan itibaren Leyla'dan çok etkilenir. Tüm ipuçları kadının katil olduğunu gösterse de, Galip içten içe bunun böyle olmadığını hisseder ve bunu kanıtlamaya çalışır.
MİT tarafından aranan tetikçi Adnan Akbaba, bir kamyonun çarpması sonucu ölür. Adnan'ın sıradaki kurbanını merak eden MİT görevlisi Burak (Murat Akkoyunlu), Adnan'a tip olarak çok benzeyen Galip'in onun kılığına girerek onun gibi davranmasını ister, böylece sıradaki kurbanın kim olduğunu öğrenecek ve buna göre önlem alacaklardır.
Yusuf, Hülya ve Galip ile birlikte kaldıkları otelde bir cinayete şahit olur, ancak cinayetin işlendiğine sadece Galip'i ikna edebilir. Galip, otelin güvenlik müdürü (Gökşen Ateş) ile birlikte cinayeti araştırmaya başlar. Ancak otelin müdürü Seyit (Selim Bayraktar) bilinmeyen bir nedenden dolayı onlara sürekli engel olmaya çalışır. Bütün bunlara Hülya'nın yeni sevgilisi (Mehmet Mehmedov) de eklenince işler iyice karışır.
Hülya, senelerdir görmediği kuzenin düğününe Ahmet ile birlikte gider. Ancak otoparkta birisi Ahmet'e çarpıp kaçar. Bunun üzerine Galip ile İzzet de düğünün yapılacağı otele gelirler ve Galip, olayı çözmeye çalışır.
Bütün İstanbul, genel bir elektrik kesintisinden dolayı birkaç dakika boyunca karanlıkta kalır. Polis, bu olayın bir arıza sonucu olmadığını ortaya çıkarır ve elektrik kesintisinin nedenini bulabilmesi için Galip göreve çağrılır.
Galip, terapi seanslarına sınırlama gelince Mevlüt'ün de olduğu grup terapilerine katılmak zorunda kalır. Fakat yanlış giden bir şeyler vardır: gruptaki hastalar tek tek ölmeye başlar. Mevlüt'e göre katil kesinlikle Galiptir. Gruptakileri öldürmek için birçok sebebi olan Galip ise kendisinin katil olduğuna inanırken, bir yandan da Hülya'nın ısrarlarıyla davayı çözmeye çalışır.
Galip'in takıntılı hayranı Ayşegül (Devin Özgür Çınar), köpeği yan komşusunun (Vatan Şaşmaz) karısını öldürmekle suçlanınca Galip'in kapısını çalar. Galip ise mecburen Ayşegül'e yardım eder ve bu esnada Hülya'nın kıskançlıklarıyla da uğraşmak zorunda kalır.
Çöpçülerin greve gitmesi nedeniyle bütün şehirde çöpler dağ gibi birikmiştir ve bu durum Galip'i oldukça rahatsız etmektedir. Galip bir yandan çöpleri temizlemeye çalışırken, bir yandan da öldürülen sendika başkanının katilini bulmaya çalışır.
Hülya, sürprizlerden nefret eden Galip'e hiç istemediği doğum günü partisini yapmaya kararlıdır. Galip ise iki cinayet vakasının ortasında kendi kendini temizleyen bir elektrik süpürgesine sahip olur ve sürekli onunla uğraşır.
Emniyetin arşivini düzenlediğinden ötürü evine bile gitmeyen Galip, bu kez iki farklı cinayetle karşı karşıya kalır. Azerbaycan'dan karısının cinayetini çözmek için gelen Ferhat'a (Bekir Çiçekdemir) yardım eden Galip, aynı zamanda bir evde ölü bulunan hizmetçi vakasıyla da ilgilenmektedir ve çok geçmeden iki olay arasındaki bağlantıyı ortaya çıkarır.
Yorum yapmak için Giriş yapın veya Kayıt olun.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun!